Türk insanının yemek kültürü oldukça gelişmiştir. Bu gelişmişlik içerisinde hem sağlıklı yemeklerden örnekler hemde sağlıklı yemekten örneklere rastlamak mümkündür. Diyet yemek tüketmek isteyen kişilerin genelde tercih ettiği diyet yemekler ile ilgili son yıllarda çok büyük değişiklikler ortaya atıldı. Glütensiz olduğu iddia edilen yemekler, laktoz içermeyen diyet yemekler, şeker içermeyen diyet yemekler aslında bunlar arasında en popüler olanlardan. Diyet yemekleri evde kendisi yapamayanların tercihi ise dışarıdan sipariş geçmek veya hazır kişiye özel planlanılan yemek paketleri oluyor. Peki bu yemeklerde dikkat edilmesi gereken konular neler diye bir baktığımızda, sağlıklı besin pişirme yöntemlerinin ön planda olduğunu görebilmekteyiz, haşlama yerine buharda besinleri özellikle sebzeleri pişirme, kızartma yerine ızgara et ve türevlerini tüketmek, mümkün olduğunca karbonhidrat içeriği yüksek olan besin gruplarını tüketememek ilk etapta dikkat edilmesi gereken faktörlerden.

Ancak bunun dışında yapılması gereken bir çok şey daha var, fakat bunlar tabii daha detay bilgiler. Yemeğin içerisine giren doymuş yağ miktarı, tuz miktarı, sodyum oranı, lif miktarı beraberinden tüketilen yiyeceklerin içeriğinde protein ve karbonhidratın hangi oranlarda bulunuyor oluşu beslenmeyi uzun vadede etkilemektedir. Diyet yemekler hep lezzetsiz diye düşünülse de aslında yeterli miktarda baharat, kalorisi düşük lezzet artırıcı bazı besinler ve az miktarda ise sağlıklı yağlar devreye girdiğinde ve görsel bir sunum hazırlandığında çoğu zaman bireylerin yemekten haz aldığı bir tat ortaya çıkıyor. İstanbul’da yer alan restaurantların bir çoğunda artık menülerde diyet yemekler bölümü mevcut. Hatta bazılarının üzerinde yemeklerin kalori değeri bile yazıyor. Dikkat edilmesi gereken nokta genelde restaurantların yemekleri konusunda ön planda tuttukları şeylerin daha çok lezzet kavramı olmasından ötürü, genelde yemekler pişirilmeden önce ön bir işlemden mutlaka geçiriliyor. Bu ön işlem arasında ise genelde bir marinasyon calışması yapılıyor. Marinasyon gıdanın içeriğinde bulunan yağ oranını yükselttiği için yemeğin kalori miktarı artıyor.

21DAYDIETS paket programlarında yer alan diyetler karın eriten menü, ketojenik menü, detoks menüsü, sporcu menüsü ve vip menü olmak üzere farklı isimler almaktadır. Bu menüler içinde karın eriten menü için 4 farklı kalori aralığı planlanmıştır, 1200 kcal, 1400 kcal, 1600 kcal ve 1800 kcal. Sporcu Menüsü ise 1500 kcal ve 2000 kcal olarak 2 farklı kalori aralığında planlanabilmektedir. Detoks menüsü ve ketojenik menü ise 1000 kcal altında olup genelde 850 kcal ile 950 kcal aralığında bir kalori değerine sahiptir. Başlangıç programlarında amaç bireyin sahip olduğu metabolizma hızını ölçmek ve buna en yakın kalori aralığı ile diyete başlangıç yaparak kilo kaybını sağlamaktır. Kalori miktarının düşük olması her daim iyi sonuç verdirmez, tam tersine gereksiz irademizi zorlamış ve beraberinde de vücudu strese soktuğumuz için yağ kaybı yerine kas kaybı yaşamış oluruz. Bazal metabolizma hızını tayin etmek için bazen cihazlardan destek alsak da aslında bir formül kullanarak bireyin gün içinde yakmış olduğu kalori değerini ölçmek mümkün.

Bazal metabolizma hızı bilgisine ulaştıktan sonra ise bireyin sağlık öyküsü dinlenilmeli ve gerçekte vücudun yakmış olduğu kalori değeri tahmin doğrultusunda kesinleştirilmelidir. Doğru bir beslenme programında amaç karbonhidratlar ile yaklaşık olarak %50-55 oranında karbonhidratlardan bir kalori değerini sağlamak, %12-15 oranında proteinden bir kalori değerini sağlamak ve %25-30 oranında da yağlardan enerji sağlamayı hedeflemektedir. Ancak farklı beslenme programları ile bu oranlar arasında oynama yapılabilmektedir. Kalori değeri bu diyetlerin en temel belirlenmesi gereken noktadır. Metabolizması hızlı çalışan kişilerde porsiyonlar biraz daha yüksek tutularak kalori değeri artırılmakta, metabolizması daha yavaş çalışan kişilerde ise kalori değeri daha az tutulmaktadır. Birey danışabileceği bir diyetisyeni yoksa bile internette veya telefon uygulamalarında yer alan kalori sayma programları ile öğrenebilir ve gün içinde alınan toplam kalori miktarı ile ilgili aşağı yukarı bir bilgiye sahip olabilirler. Böylece hem kilo kaybetmiş hemde gün boyunca diyet yemeklerden tüketmiş oluyorlar. Diyet yemek yapmaya başlamadan önce ilk olarak sağlıklı besin pişirme yöntemlerinden hangisinin pişirme sırasında uygulanacağına karar vermek gerekiyor.

Örneğin bir detoks diyet programı için bir diyet yemeği hazırlıyorsak ve hatta raw food konsepti dahilinde bir programa ihtiyaç duyuyorsak özel fırınlara ihtiyacımız olabilir. Kurutucu isimli bu fırınlar daha çok vegan diyet yemek servisi yapan firmalar tarafından kullanılmaktadır ve bütçeleri de oldukça yüksektir. Enzimlerini hatta içinde yer alan vitaminlerine de zarar vermeden farklı atıştırmalıklar elde etmeye yarayan bu makineler oldukça yararlı olabilmektedir. Diyet yemeklerin bir diğer versiyonu ise diyet içecekler. Diyet içecek hazırlamak içinde ya bir katı meyve sıkacağına veya blendara ihtiyaç duyulmaktadır. Katı meyve sıkacakları arasında yer alan slow juicer isimli makinelerde meyve ve sebzelerin ısınmadan mekanik bir kuvvetten ve bıçaktan ziyada ezerek suyunun sıkılmasına daha basit bir tabirle soğuk sıkım yapılmasına yaramaktadır. Blendarlarda ise sağlık ve diyet içecekler hazırlanabilmektedir. Diyet yemeklere ulaşmanın bu kadar kolay olduğu bir dönemde olsakta kilolar ile başımız büyük dertte.

Bunun nedenleri arasında sık sık yapılan yanlış diyetler, hareketsiz yaşam baş sıralarda yerlerini almaktadırlar. Sadece diyet yemek yiyerek ama bütün gün hiç hareketsiz bilgisayar başında oturarak oluşturulan bir sağlıklı beslenme programı ile sonuç almak çok zordur. Bunun yerine haftanın 3 günü hafif tempoda yapılacak bir egzersiz bizi ileri götürecek ve tüketilen besinler ile hedef kiloya ulaşmanıza destek olacaktır. İstanbul’da diyet yemek servisi yapan kurumların birçoğunda diyetisyen veya doktor gibi sağlık personeli bulunmamaktadır. Kalori sayma veya menü planlama konusunda yeterli bilince sahip olmayan kurumlar ve bu kurumların yöneticilerinin aslında insan sağlığı ile oynadıkları çok bariz bir şekilde ortadadır. Reklamlarını sıkça gördüğümüz sıvı beslenme ve tek çeşit beslenme programlarından oluşan ve bu mantıkla hızlı kilo kaybını ön plana çıkartarak reklamlarını yapan firmalar insan sağlığı ile oynamaktadırlar. Bununla ilgili denetimin yapılmaması, kanunen belirlenmiş caydırıcı bir suç teşkil etmiyor oluşu bu ve benzeri firmaların gün geçtikçe sayılarının daha da artmasına sebep olmaktadır. Aynı şekilde kurum ve okul yemekhanelerinde diyet yemeklerin servis edilmesi zorunluluk haline getirilmelidir.

Böyle bir düzenlemenin yapılması okul çağı çocukları ve çalışan sağlığı açısından çok büyük bir önem taşımaktadır. Glutensiz, şekersiz, tuzsuz, kolesterol miktarı düşürülmüş veya kolesterol içermeyen yiyeceklere gün içinde ev dışında ulaşabilmek çok büyük bir kolaylıktır. Her bireyin kendi vücut hacmine, yağ oranına, kas kütlesine bağlı olarak harcamış olduğu bir bazal metabolizma hızı vardır. Bu bazal metabolizma hızı yaş ile de bağlantılıdır. Birey yaş aldıkça metabolizma hızı azalırken, genç yaşlarında ise daha yüksek bir metabolizma hızına sahiptir. Peki bu metabolizma hızı neden önemlidir derseniz… Sahip olunan kilonun korunmasında veya kilo kaybında baz aldığımız en önemli konu bireyin sahip olduğu metabolizma hızına bağlı olarak vücudunun yaktığı kalori miktarıdır. Kalori miktarının bilinmesi oluşturulacak beslenme programının porsiyon ölçüsünün belirlenmesinde etken bir rol oynar. Yediğimiz her yiyecek ve tükettiğimiz tüm içecekler belirli bir kalori içerir. Bu kalorinin belirlenmesinde etkili olan besin öğeleri yağlar, karbonhidratlar, proteinler ve alkoldür. 1 g karbonhidrat 4 gram kalori içerirken, 1 gram yağ yaklaşık olarak 9 kalori içermekte, 1 gram protein 4 kalori içermekte ve 1 gram alkol 7 kalori içermektedir. Diyet yemeklerin hesaplanmasında da bu bilgiler mutlaka kullanılmalıdır.